Benim Hiç Köpük Fondötenim Olmadı..

0

Esasında bu köpük formdaki fondötenler, cildi kurutma eğiliminde olan ürünler olmaları dolayısıyla yağlı ya da en azından normal cilt tipleri için öneriliyor; dolayısıyla benim hiç köpük fondötenim olmadı 😦 Kozmetik alışverişlerim esnasında bir bahaneyle önlerinden geçerken parmak parmak aşırıp çocuk gibi alel acele yüzüme sürdüğüm bir kaç parmak üründen ibarettir köpük fondötenlerle olan münasebetim 🙂 Ta ki bu yazıya kadar..

20130511_135430

Saç köpüğüne sırf ona dokunmaktan haz ettiği için para veren bir tüketici grubuna mensubum ben! Keşke her şeyi köpük formda üretseler!

Şimdi öncelikle normalden yağlıya dönük cilt tipleri için uygun ürünler olduklarına ikna oldum bunların; kuruya dönük karma cildime pek de iyi oturmadı ürün doğrusu; hatta pul pul ucube gibi çöktü cildime kaldı..Cilde uygulanışı ise çok keyifli ürünün; az bir miktarı ile tüm cildi parmak uçlarınız yardımı ile kısacık bir sürede kaplayabilirsiniz; köpüğün dokusu bir harika, cilde uygulandıktan saniyeler sonra adeta pudraya dönüşüyor..Kapatıcılığı için orta seviye denebilir..

Minik kavanoz ambalajlar kesinlikle kullanıcı dostu ve ürünü ziyan etmeksizin son raddesine kadar kullanılabilir; çantada cepte rahatlıkla taşınabilir kılıyor..30 TL civarı bir fiyatı olan ürünü cilt tipim “tipitiplik” etmese muhakkak kullanırdım 😦

20130511_135615

20130511_135724

Ebemkuşağı..

2

20130424_170334

“Etnik” kelimesi kadar yerli yersiz kullanılan bir joker kelime daha var mı acaba..Ama Allahaşkına bir bak, etnik çağrışım yapmıyor mu cidden kolyem?? 🙂

Duma duma dum diyerekten kendi kendime uydurduğum modeli (sap kısmı hariç) tek seferde tüm boncuklarını ipe dizip (insanüstü bir hesap yapmam gerektiğinden hiç bahsetmiyorum bile!) tığ yardımı ile ördüm..

Aynı modeli bir başka varyasyonla şenlendirelim..

Görüntü500-1

Makyaj Fırça ve Süngerlerini Yıkama ve Paklama LTD.ŞTİ. – Vol I

0

Öncelikle makyaj fırçalarının belli aralıklarla temizlenmesi gerekliliğini abesle iştigal olarak görenler varsa onlar bir köşeye sinsin ve hiç ses etmesin! İkna kabiliyetimi konuşturacağım birazdan 😉 Durumun vehametini haiz arkadaşlarla da -sağdan soldan görüp duyduklarımı da harmanlayarak- üzerinden geçmiş oluruz konunun; yolu imandan geçen herkesle bir gün bir fırça temizliği yazısında buluşuruz!

Biz bu yazı dizimizde gayet dene-ysel ve yanıl-sal bir metodoloji kullanaco.uk..Denesek birimiz, yanılsak hepimiz için!

Şimdi öncelikle referans noktamız neden fırçalarımızı sallama ya da üfürme teknikleri ile temizlemek yerine “suya sabuna dokunur” yöntemler arayışında olduğumuz olsun..Pazardan satın aldığı zerzevatı bile eteğine tişörtüne silip “sıhhi” hissedebilen bir güruhuz ne de olsa!

Makyaj Fırçalarını Neden Temizlemeliyiz? (Biz bu firçalari çimdirip duruuruz acep niçın?)

Bu arada bu başlık altında derdine düştüğümüz fırçaların orta/iyi kalite fırçalar olduklarını ve dolayısıyla da orta şeker ve hatta tuzluca fiyatları dolayısı ile orta direk bütçelerimizde ciddi bir baskı grubu oluşturduklarını da bir kenara yazalım; 3-5 TL’ye kozmetikçilerden alınan sentetik fırçalar alınganlık etmesin; onlara dönüşte uğrayacağım! Hepsini geçtim, yüzlerce liralık küçük bir servet değerindeki fırça koleksiyonuna iyi bakmayanı Allah taş yapar vallahi de tallahi!

Şimdi öncelikle, cildimize temas ettirdiğimiz her seferinde bakteri ve doğal yağları mıknatıs gibi çekiyor bu fırçalar..Öte yandan da şayet müşterek bir kullanımı söz konusu ise bunların, mikrop ve bakterilerin onlara değen her bir doku hücresini işgal altına alması işten bile değil..

Özetle fırçalarımızı herhangi bir yöntemle temizlemekle onları birlikte kullanıldıkları önceki makyaj malzemelerinden, kir ve kalıntılardan, ölü deri hücrelerinden, bakteri ve yağdan arındırmış oluruz..Ayrıca fırça kıllarının sertleşip kurumalarının da önüne geçmiş oluruz onları muntazaman temizleyecek olursak; hem zaten özellikle de akışkan forma sahip ürünlerin boya artıkları yüzünden kaskatı kesilen fırçalarla çalışmayı da asla istemeyiz!

Peki ama ne sıklıkla temizlenmeli makyaj fırçaları..En makbulü muhtemelen her gün elden geçirmek ama onlarca rutin içerisinde bu işe her gün zaman ayırabilir mi ortalama bir hanım kişi pek emin değilim doğrusu; öte yandan her yıkamada göz önüne alınması gereken bir de amortisman payı konusu var; ekonomik ömürleri adına iyi mi yoksa kötü bir fikir mi o kısmını da bilemedim işin..

En sık rastladığım öneriler doğrultusunda fondöten ve kapatıcı fırçalarının haftada en az bir; pudra, allık ve bronzlaştırıcı fırçalarının haftada bir; göz farı fırçalarının her 2-3 günde bir; eyeliner ve ruj fırçalarının ise her kullanım sonrası temizlenmesi iyi olur yönünde bir kanaat var..Elbette bu süreler fırçaları kullanım sıklığınıza değişir ve hatta Bobbi Brown imzalı bir makalede fondöten ve kapatıcı fırçaları en az haftada bir, göz bölgesinde kullanılan far fırçaları ayda en az iki ve diğerler de ayda bir kez yıkanmalı en az diyordu..

Bu arada makyaj fırçalarının “o anı kurtarmalık”/günlük temizliği için keyifle kullandığım ve son derece pratik bir ürünle (MAC Fırça Temizleyici) ilgili yazıma da göz atmak istersin belki..Link..Bu ürünün sadece yüzeysel temizlik sağladığını da not düşelim; tek başına kafi değil yani..

Fırça temizliğinde kullanılabilecek pek çok yöntem mevcut ancak herbirinin bir diğerine göre fırçalarınıza o ya da bu şekilde zarar verebilmesi söz konusu ve bu yazıyı hazırlamamdaki amaç da tamamen bu yöntemleri deneysel bir şekilde birbirleri ile kıyaslamak!

Bu yazımın konusunu fırça temizliğinde sıkça kullanılan yöntemlerden biri olan Zeytinyağı+Bulaşık Deterjanı Yöntemine ayırmak istedim..

Gerekli Malzemelere gelince, sıvı bulaşık deterjanı (ben Eczacıbaşı tarafından ithali gerçekleştirilen ve doğada %98’in üzerinde çözünen ekolojik bir markayı tercih ettim) ve sızma zeytinyağı..

20130522_171412-001

Temizlenecek fırça adedine göre ama Arap misali yağ olayını abartıya kaçırmadan yağ+deterjan karışımımızı hazırlıyoruz Nuh Nebi’den kalan bir tabağın içerisinde!

20130522_164012

Sonradan, iş bittikten sonra farkına varacağım üzere yağı bol bulduğumdan mütevellit ben fazla kaçırmışım; siz yapmayın..

Bu yöntem özellikle fondöten, kapatıcı, ruj ve likit eyeliner gibi sıvı formüllü makyaj malzemesi kalıntılarını liseden kalma kimya bilgilerime göre söküp atmalı diyerek önceliği bu tarz fırçalara verdim..Bakalım görelim..

20130522_164517

Fondöten fırçaları temizlenme konusunda bir köpek ya da tavşan kadar baş belası olabilirler ama bu sefer yağ+deterjan karışımına daldırılan fırça anında “sökül bakalım” talimatı almışçasına kılları arasındaki kalıntıları saniyesinde karışıma sattı! Öyle dakikalarca bekletmeye gerek de yok üstelik; üç beş çevirin fırçayı tabağın içerisinde ve işlem tamam! Cidden şaşırdım yahu; kusursuz temizlik bu işte! Bir de yağını fazla kaçırmayaydım eyiydi..

20130522_165446

Makyaj süngerimin başı kel mi??

Blog

Makyaj fırçalarım da süngerlerim de parladı kitabıma! Yağ+deterjan karışımına daldırılıp boya kalıntıları bu karışımda iyice çözünen fırçalarımızı metal aksamlarına su değmeyecek şekilde sadece kıllarını su altında durulamayı unutmuyoruz..

20130522_171208

Özetle yöntemin avantaj ve dezavantajlarından bahsedelim; Uygulanışı kolay ama zeytinyağı+deterjan karışımında çözünen boya lekeleri mide bulandırıcı gelebilir gözünüze..Uygulama zahmetsiz dedik ama anlık bir sakarlık ortalığı birbirine katabilir zira zeytinyağı ile şaka olmaz..Deterjan ucuz bir malzeme ama sızma zeytinyağı uffff..Gerçi her seferinde az bir miktar kafi gelecektir ama yine de çok ucuz bir karışım değil bu..Fırça temizliğinde kusursuz iş çıkaran zeytinyağı, temizlik sonrası fırçalar kuruduktan sonra yağlı bir tabaka bırakıyor kıllar üzerinde ve fırçaları ağırlaştırıp yapay bir form veriyor gariplerime; demedi demeyin..Ha bir daha dener miyim; hiç zannetmiyorum: Fırçalarımda bıraktığı o yağlı ağırlık hissini hiç şık bulmadım; gerçi belki de yağını fazla kaçırdım..De ki fazla kaçırdım; peki ya kuru fırçada kalan buraaam buram zeytinyağı ve deterjan kokusuna ne demeli? Yok arkadaş, alternatif yöntemlerle geleceğim yine karşına, bekle beni..

Bu arada önemli bir hatırlatma; fırçalar kurutulurken asla uçları yukarıya gelecek biçimde tutulmayacak ve hatta yatay yatırılıp kurutulmaktan bile kaçınılarak uçların mümkünse zemine eğimli bir biçimde bakması sağlanacak ki nemli kılların kuruyana dek içlerinde tutacağı su fırçanın metal aksamına (kıl uç ile sapın birleşim kısmındaki metal) ulaşıp yapışkanına zarar vermesin; dağılır fırçanız maazallah :S

20130527_154029

Vaktiyle ayak tırnaklarıma oje sürdüğümde nedense ayaklarımı kıpırdatmadan duramayacağıma ikna olup satın aldığım ama asla kullanmadığım ayıraçlarımı bu amaçla değerlendiriyorum artık!

Çimçiçek..Çi Pet Pet..

0

Hem kolye hem de saç bandı olarak tasarladığım ve kafamda görenlerin anlık bir oldubitti ile ama her defasında gözümün yaşına bakmadan hunharca hacıladıkları şu meşhur eserim!

20130405_155415

Çiçekleri tığla basitçe (tek renk) örüp ikişer farklı renkli iplikle renkli şeride diktim..Renkli şeridi ise 3-4 ilmeği (ne kadar az ilmek ve ince iplik, o denli ince şeritler elde ederiz bu teknikle) her defasında aynı yönde örerek (nasıl izah edeyim bilemedim bu kısmı ama ilmekleri her sırada aynı yönde öreceğimizi anlatmaya çalışıyorum) ve belli sıra sayılarına geldikçe iplik rengini değiştirerek koca kafamızı içine sıkmadan alacak şekilde free style takılıyoruz..Ben iki katlı yapıp daha bir renkli görünmesini arzu ettim bandın..Çiçekleri de bol bol serpiştirdim..

P1060951_filtered

Çok renkli örmemenizi özellikle tavsiye ediyorum; yüksek derecede hacılanma riski taşıyor bu bant aksi halde! “Low Profile” tipler içinse katiyen tavsiye edilmez!

20130527_153306

Fosforlu renginden mütevellit bir türlü net foto yakalayamadım ama üşenmeyip de ışık çadırımı çeyizimden(!) ilk çıkarışımda söz tüm görselini yenileyeceğim! Kolye olarak da kemer olarak da gayet kullanışlı bu arada 😉